Sana hız yap diyorum, hayır sana hız yapma diyorum!
İbrahim Akyürek
O bitmez tükenmez trafik kaza istatistiklerinin liste başında aşırı hız yer alır. En açık saçık iktidar ve hükümet yalanları hız üzerine söylenir. O başa kakma, suçlama, kendi güç aygıtının suçunu, ihmallerini gizleme, toplu terbiye etme şartıdır.
Oysa, hayatımız hız yap teşvikleriyle sürer. Araba tanıtımları hız ve güç gösterileriyle doludur. Reklamlar, kafamızı yıkayan iktisat kuralları, birbirimize yaptığımız eğitim şart nutuklarının mekanizması “yap-yapma” sürtüşmesi ile işler.
Yap denilen hız modernliktir, özgürlüktür, hastalıktır, hareketsizliktir yani daha çok paradır; yapma denilen hız güvenliktir, sınırdır, denetimdir, harekettir, sağlıktır yine bol paradır. Piyasa; çok ye-hızlı ye der kasasını doldurur, piyasa çok yeme-yavaş ye der yine kasasını doldurur. Cinselliği çocuk yaşa inecek kadar reklamlar dahil yayın yoluyla kışkırtır kazanır; bu kadarı fazla, denetim gerekir der yine kazanır. Kentin yeni patronları hızdan yolunu bulur (motorlu kuryeler, hafriyat kamyonları), kırsalın kente doğru boşalması için iç savaşlar düşük yoğunluk ayarına bile getirilir; ancak kent bunaltıcıdır, dışına kaçmalısın der turizmi doğayı patlatır.
Sonunda insan, sahte özgürlükle sözde denetim arasında sıkışarak şaşkına döner. Şaşkınlık noktasında kalsa iyi, kendini suçlama noktasına getirilir. Orada kalsa yine iyi, ötesine berisine suçu öfkeyle aktarır. Sonunda istenen olur haber başlıkları kıvamını bulur; “aşırı hız yapan kamyon şöförü can aldı. Orada kalsa iyi, yeni başlık: “kamyon can aldı”. İlk sürücüsüz araç, kaza haber başlıklarında sınanmıştır böylece!
Kendini suçlama bir kez içe işlemesin, en laik, en solcu olanın bile kafasında araba sevdası uğruna 'nedenler, koşullar, sebeplerden' oluşan bilim bir an toz olur gider. Yol yapım hatası, aydınlatma-işaretleme hatası, araba hatası, denetim hatası, ulaşım ve enerji politikası hatası, işveren hatası, ille de araba isterim hatası, 'benim partimin' hatası; “kurallara saygı kalmamış” yakınmasıyla toplumsal eleştiri ağından düşer. 
Sürücü (yaya) artık insanlık dışılığa kayar, çünkü o artık kendinde değildir, yaşadıklarını bile deneyipleyip yorumlamaktan aciz hale getirilmiştir. Otomotiv, lastik, petrol, beton, reklam markalarından oluşan dev sistemin önünde saygıyla eğilir, suçu ve utancı (kazayı) ya üstüne alır, ya da alaycı bir yalan dolanla çevresindekilere paylaştırır. 
Şubat 2018
                  

Yorumlar